İlkelerimiz

  • Erkek egemenliğine karşı mücadelede ortak ka­dınlık bilincinin önemli olduğuna inanıyoruz.
  • Bütün çalışmalarımızı ve bu çalışmalardaki yön­temlerimizi feminist bakış açısıyla belirliyoruz.
  • Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması amacıyla yerel, ulusal ve uluslararası düzeydeki iş birliklerini önemsiyoruz.
  • Kararlarımızı hepimizin sürece dahil olmasını sağlayacak yöntemlerle alıyoruz.
  • Şiddetsiz yöntemlerle çalışıyor ve herkesin ken­dini daha iyi ifade edebileceği yeni yöntemleri araştırıyoruz.
  • İç işleyişimizi ve diğer kurumlarla ilişkilerimizi ya­tay örgütlenme temelinde yürütüyoruz.
  • Kaynaklarımızı kadınların kişisel gelişimini des­tekleme yönünde kullanmaya çalışıyoruz.
  • Kadınların yüz yüze ve samimi ilişkiler kurması­nın, ortak kadınlık durumuna ilişkin farkındalığa ulaşmada önemli olduğunu düşünüyoruz.

Feminist bakış açısı çalışmalarımızı nasıl şekillendiriyor?

  • Kadına yönelik şiddetin, cinsiyetler arası eşitsiz güç ilişkilerine daya­nan toplumsal bir sorun olduğu ön kabulü ile hareket ediyoruz.
  • “Yardım değil, dayanışma” anlayışı ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Dayanışmanın temelinde eşit ilişki kurmak olduğunu bilerek hareket ediyoruz.
  • Kendimizi “kurtulmuş” ve “kurtarıcı” kadınlar olarak görmüyor; şid­dete maruz kalan kadınları kurtarmaya değil, karşılıklı dayanışma örmeye ve birlikte güçlenmeye çalışıyoruz.
  • Kadınları maruz kaldıkları şiddet nedeniyle suçlamıyor, yargılamı­yoruz. Şiddetin asla hak edilmeyeceği ön kabulüyle hareket ediyor, şiddetin nedenini kadınların yaptıkları veya yapmadıklarında aramı­yoruz.
  • “Kadının beyanı esastır” ilkesiyle hareket ediyoruz. 2014 yılında Ha­cettepe Üniversitesi tarafından tüm Türkiye’de yürütülen Kadına Yö­nelik Aile İçi Şiddet Araştırması’na göre Türkiye’de kadınların sadece %11’i maruz kaldıkları şiddet nedeniyle destek almak için herhangi bir kuruma başvuruyor; %44’ü ise maruz kaldığı şiddeti, en yakınları dâhil, hiç kimseye anlatmıyor. Bu nedenle maruz kaldığı şiddeti pay­laşmak isteyen bir kadınla dayanışmanın ön koşulunun, onu hikâ­yesinde çelişki/tutarsızlık yakalamaya çalışmadan, yargılamadan ve suçlamadan dinlemek olduğunu bilerek iletişim kuruyoruz.
  • Kadın Dayanışma Vakfı olarak yaş, etnik kimlik, dil, engellilik duru­mu, ırk, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, maddi durum, siyasi görüş, dini inanç gibi kimlik öğelerinin üzerinden kurulabilecek her türlü ayrımcılığa kesinlikle karşı çıkıyor ve Vakıfta yürüyen çalışmaların tü­münde tüm çeşitliliğimizle yan yana duruyoruz.
Menü